Reflü

Gastroözofageal Reflü (GÖR)
Gastroözofageal Reflü Hastalığı (GÖRH)

  • Gastroözofageal reflü mide içeriğinin özofagusa(yemek borusu), hatta farinks(yutak) ve ağıza kadar geri gelmesi halidir.
  • Regürjitasyon ve kusma en önemli belirtileridir.
  • Regürjitasyon,yenilen yiyecek ve içeceklerin, kusma olmaksızın ağıza geri,
  • Kusma ise mide içeriğinin ağızdan dışarı çıkması demektir.
  • Regürjitasyon ve kusma,GÖRH dışında da pek çok sebeple oluşabilen semptomlardır.

z    z2   z5

  • Sindirim sisteminin anatomik ve fonksiyonel yetersizliği nedeni ile;
    – Yaşamın ilk ayında süt çocuklarının %70-80’ninde,
    – 2-6 aylar arasında %50-60’ında,
    – 12.ayda %5-10’nunda kusma oluşur.
  • Kusmalar genellikle beslenme sonrası yutulan havanın çıkarılması ile beraber ağızdan akma veya taşma şeklindedir.
  • Fışkırır tarzda kusmalar da olabilir.
  • Ancak bu kusmalar bebeğin kilo alımını,büyümesini etkilemez.
  • Kusma ve/veya regurjitasyonlar 1 yaşa doğru azalır,sindirim sisteminin gelişmesi ile 1-2 yaşta tamamen kaybolur.
  • Bebekler bu süreçte yakınmalarını iştahsızlık,uykusuzluk,huzursuzluk veya ağlamalarla yansıtabilirler.
  • GÖR’nün nedeni yemek borusu alt kapakçığının gevşek olmasıdır.
  • GÖR,özofageal hasara veya komplikasyona yol açmadan ya da çok hafif bir rahatsızlık hissi ile gerçekleşir.
  • Ancak daha büyük çocuklardaki GÖR kronikleşmeye eğilimlidir ve erişkinlerdeki reflüye benzer.
  • Çoğunda tamamen düzelme olmaz, dalgalanmalarla seyreder.
  • Eğer mide içeriğinin özafagusa kaçışı semptomlara yol açar,yaşam kalitesini etkiler ve sekel bırakırsa GÖRH olarak adlandırılır.
  • GÖRH,özellikle özofajit veya başka özofageal belirtiler ya da solunum sistemi sekelleri ile sonuçlanır.

Klinik Bulgular

  • GÖRH, birden fazla sistemi etkileyen bir hastalıktır.
  • Bebeklik döneminde ana belirti kusma ve/veya regürjitasyondur.
  • Daha büyük çocuklar da ise kusmaya ek olarak erişkinlerin ana yakınmaları pirozis, ‘’heartburn’’ ile kendini gösterir.
  • Pirozis,göğüs kemiği altında ya da epigastrium bölgesinde hissedilen yanma duygusu,
  • Heartburn ise,mide yanması ya da mide kaynaması denilen,göğüs kemiğinin hemen alt kısmında duyulan ağrı ve yanmadır.

z8  z7

Bebeklerde GÖRH Bulguları

  • Kilo alamama veya kilo kaybı
  • Ana semptom olan kusma fizyolojik sınırları aşınca, ilk belirti olarak kilo alımında duraklama oluşur.
  • Sürecin devamı kilo kaybına ve akut malnütrisyona,
  • Bu dönemde tanınmaması kronik malnütrisyona ve giderek boy kısalığına neden olur.
  • Bu nedenle kilo kaybı GÖRH’ün alarm semptomlarından biridir.
  • İştahsızlık
  • GÖRH’lü bebekler reflünün sebep olduğu rahatsızlık nedeni ile beslenmeyi reddederler ve ciddi bir iştahsızlık tablosuna girerler.
  • Kusma ile oluşan kayıplara gıda reddinin de eklenmesi ile malnütrisyonu oluşur.
  • Mukozal Hasar ve Reflü Postürü
  • Beslenme esnasında veya sonrasında bir bebeğin aşırı huzursuzluğu, opistotonik veya reflü postürü olarak adlandırılan yay gibi gerilmesi mukozal hasar göstergesidir.
  • Bebek hiperekstansiyon ile erozif veya ülserli bölgeyi mide içeriğinden uzak tutmaya ve ağrıyı azaltmaya çalışır.
  • Sandifer Sendromu
  • Reflü postürünün daha büyük çocuklarda görülen şeklidir.
  • Derin mukoza hasarı (ülser) sonucu açığa çıkmış sinir uçlarının reflü materyeli ile uyarılması çok ağrılı bir tablo oluşur.
  • Çocuklar baş, boyun ve gövdelerini çeşitli pozisyonlara sokarak reflü materyelinin ülserli alanla temasını engellemeye çalışırlar.
  • GÖRH’lü bebekler beslenmeye itirazları, reflü postürüne geçişleri ile kendilerini korumaya çalışırken, doğru tanı alamazlarsa, giderek ciddi striktürler, disfaji (zor yutma), odinofaji (ağrılı yutma) gibi semptomlar ortaya çıkabilir.
  • Mukozal hasar hematemez, melena veya kronik demir eksikliği ve anemiye yol açabilir.
  • Kronik kayıplar hipoproteinemi, kronik malnütrisyon ve gelişme geriliğine kadar gidebilir.
  • Apne, stridor ve boğulma atakları
  • Reflü materyelinin kolayca supraözofageal bölgeye ulaşması henüz solunum ve yutma fonksiyonları tam organize olmayan bebeklerde ani solunum durmasına, akciğerlere aspirasyona ve ardından boğulmaya yol açabilir.
  • Bebekler ağız ve boğazlarına kadar gelen materyeli tekrar mideye gönderme becerisine sahip değildir.
  • Kusma bu durumda hayat kurtarıcı bir rol oynamaktadır.
  • Ayrıca reflü materyelinin derhal kusulması özofagus mukozasının mide içeriği ile temas süresini azaltmakta ve koruyucu bir mekanizma olarak çalışmaktadır.
  • Ani Bebek Ölümü Sendromu
  • Yaşamın ilk aylarında hiçbir sağlık sorunu olmayan bebeklerin, uykuda ani ölümüdür.
  • Solunum, dolaşım ve santral sinir sisteminin yeterince olgun olmaması ana nedenlerdir.
  • GÖRH, tüm bu sistemleri etkileyebilen önemli bir etiyolojik nedendir.
  • Uzamış uyku apnesi, akciğerlere aspirasyon, reflü materyelinin yarattığı sufokasyon sorumlu mekanizmalardır.
  • Sufokasyon,hava yolunun değişik nedenlerle kapanması demektir.

Büyük çocuklar ve adolesanlarda GÖRH bulguları

  • Tipik Reflü Bulguları
  • Bebeklik dönemi sonrasında sindirim sistemi olgunlaşır ve fonksiyonel yeterlilik sağlanır.
  • Bu dönemde GÖRH belirtileri erişkinlere benzer.
  • Regürjitasyon ve pirozis (epigastriumda kaynama, ekşime, yanma hissi) kusmanın önüne geçer.
  • Kusmalar özellikle sabahları ve karın ağrısı, şişkinlik, geğirme gibi dispeptik yakınmalarla beraberdir.
  • Erozif ve ülseröz özofajit bu yaş grubunda egemendir.
  • Endoskopi gereksinimi sıklıkla ileri yaşlarda ortaya çıkar.
  • Kilo kaybı, kronik anemi, hematemez GÖRH’ün alarm semptomlarıdır ve üst GİS endoskopisini gerektirir.
  • Özellikle yatmadan hemen önce bir şeyler yenmesi uyku bozukluğu, halitosis ve sabah kusmalarına neden olur.
  • Uykuda asit reflünün etkisi ile azalmış tükürük salgısı uyarılır ve tam yutulamaması salya akmasına yol açar.
  • Bu durum eski yıllarda parazitoz olarak değerlendirilirken, günümüzde GÖRH’ün bir belirtisi olarak kabul edilmektedir.
  • Bazı çocuklarda uykuda yutkunma hareketleri (regürjitasyon)  gözlenir.
  • Bu gözlem her yaş grubunda GÖRH tanısı için çok değerlidir.
  • Ağızdan demir tedavisine dirençli anemik hastalarda GÖRH’de düşünülmelidir.
  • Tanı gecikmesi striktür gelişimine, disfaji, odinofaji gibi yakınmalara yol açabilir.
  • Atipik Reflü Bulguları (Üst ve Alt Solunum Yolu Hastalıkları)
  • Solunum yoluna ait her türlü kronik, yineleyen ve tedaviye dirençli hastalıklarda atipik reflü hatırlanmalıdır.
  • FLR(faringolaringeal reflü), sık yinelenen kulak, burun, boğaz sorunlarının önemli bir  nedenidir.
  • Çoğu enfeksiyon olarak düşünülerek antibiyotik ile tedavi edilmektedir.
  • Kronik farengotonsillit, otit, rinit, sinüzit, stridor atakları, ses kısıklığı, kuru öksürük FLR(faringolaringeal reflü)’yi işaret edebilir.
  • Özellikle boğazda takılma hissi ve boğaz temizleme hareketleri regürjitasyon açısından önemlidir.
  • Astım atakları ile gelen reaktif hava yolu hastalığı, yinelenen pnömoniler GÖRH’nın alt solunum yoluna ait belirtileridir.
  • Bu hastalar yoğun antibiyotik ve bronkodilatatör tedavilerine karşın düzelmezler.
  • Bu nedenle ateşin eşlik etmediği, sık yinelenen solunum yolu sorunlarında atipik GÖRH düşünülmelidir.
  • Astım ve GÖRH Birlikteliği
  • Bu iki hastalık arasındaki  ilişki birçok çalışmada  %13-80 gibi değişen sıklıklarla bildirilmiştir.
  • GÖRH, özellikle geceleri oluşan hışıltı (wheezing) ile ilişkilendirilmektedir.
  • Gece hışıltı atakları olan çocukların %100’ünde, gündüz atakları olanların ise %47’sinde GÖRH tespit edilmiştir.
  • Astım semptomlu hastalarda gizli asit reflü bronkospazm ataklarına katkıda bulunmaktadır.
  • Bu hastalar antireflü ilaçlarla tedavi edildiğinde hışıltının düzeldiği gösterilmiştir.
  • Horlama ve Obstrüktif Uyku Apnesi (OUA)
  • Uyku düzeninde değişiklik veya bozukluklar GÖRH’nün önemli belirtilerindendir.
  • Özellikle yatmadan önce yeme alışkanlığı olanlar ciddi risk altındadır.
  • Hastalar uyandıklarında, regürjitasyonu ‘’ağzım zehir gibi, ağzıma acı su doldu’’ ifadeleri ile tanımlarlar.
  • Uyku esnasında mide içeriğinin trakeaya aspirasyonu, koruyucu bir mekanizma olarak OUA’ya,
    transdiafragmatik basınç değişikliği ile AÖS’de gevşemeye ve yeniden GÖR’e neden olur.
  • Reflünün tetiklediği süreçin yeni reflü ataklarına neden olması giderek kısır bir döngüye yol açar.
  • Kesin çözüm GÖRH tedavisi ile olanaklıdır.
  • Son çalışmalar GÖRH’e %34 gibi yüksek bir oranda horlamanın eşlik ettiğini ortaya koymuştur.
  • Bu nedenle horlamanın önlenmesinde GÖRH tedavisi önemli bir yer tutmaktadır.
  • Dişlerde Erozyon ve Çürükler
  • Diş sağlığı ile ilgili çalışmalar GÖRH’lü çocuklarda erozyon ve çürüklerin %14 sıklıkta daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır.
  • Gündüzleri reflü oluşturan gıdaların (ayak üstü, abur-cubur ve şekerli gıdalar, asidik, kolalı içecekler) fazla tüketimi regürjitasyona eğilim yaratmakta ve dişlerin reflü materyeli ile temasına neden olmaktadır.
  • Gece reflülerinde ise tükrük salgısı ve yutma fonksiyonu azaldığından dişler asidik mide içeriği ile uzun süreli temas halindedir.
  • Asidik ve şekerli içecek ve yiyecekler doğrudan erozyon yaptıkları gibi reflü atağına yol açarak dolaylı yoldan da erozyon ve çürüklere neden olurlar.
  • Halitosis (Ağız kokması)
  • Yatmadan hemen önce yeme alışkanlığı, uykuda sindirimin yavaşlaması ile sabahları ağız kokusuna neden olur.
  • Ayrıca gece reflüleri, uykuda tükrük salgısının ve GİS motiltesinin azalması sonucunda ağız boşluğunda ve dişler arasında mide içeriğinin kalmasına sebep olur.
  • Uykuda temizlenme mekanizmalarının yeterince çalışmaması da halitosise katkıda bulunur.

Regürjitasyon ve kusması olan bebeklerde ileri araştırma gerektiren alarm belirtileri
Safralı kusma
– Gastrointestinal kanama
– Hematemez,Hemotekezya
– Sürekli zorlu kusma
– 6.aydan sonra başlayan kusmalar
– Gelişme geriliği
– İshal,Kabızlık
– Ateş,Letarji
– Hepatosplenomegali
– Bombe fontanel
– Mikro/makrosefali
– Nöbetler
– Karında hassasiyet veya şişkinlik
– Belgelenmiş veya kuşkulu genetik
– Metabolik sendrom

Tanı

  • GÖRH klinik bir tanıdır.
  • Altın standart bir tanı yöntemi yoktur.
  • Yani tanı kolay olmamaktadır.
  • Ampirik H2 reseptör antogonisti veya PPI tedavisi çocuk ve erişkinlerde yaygın kullanılan bir tanı yöntemidir.
  • En az 2-4 haftalık asit baskılayıcı tedaviye dramatik yanıt GÖRH tanısını doğrulamaktadır.
  • Özellikle tipik yakınmalarla gelen çocuklarda 2-3 günde bile dramatik yanıt alınabilir.
  • Ancak bu yöntem daha az özgün belirti gösteren (yani nonspesifik belirtileri olan) GÖRH olan küçük çocuklar ve bebekler için değerli bir tanı yöntemi değildir.
  • Büyük çocuk ve ergenlerde uygulanabilir.
  • Tanı, çocuğun yaşı ve semptomları göz önüne alınarak ve tıbbi öyküsü ile desteklenmelidir.
  • Tipik GÖRH olgularının çoğunda sadece doğru alınmış öykü ve fizik inceleme ile tanı konulabilir.
  • Sık regürjitasyon olduğu halde kilo alımı ve beslenmesi iyi olan, alarm bulguları olmayan, huzursuzluğu olmayan bebekler“mutlu tükürükçü”(Happy Spitters) olarak adlandırılırlar.
  • Böyle bebekler için özel bir uygulamaya gerek yoktur.
  • Ailenin ikna edilmesi ve eğitilmesi önemlidir.
  • Ancak kusma yanında alarm bulguları varsa bu bebekler araştırılır,ayırıcı tanısı yapılır.

z4  z1

Tedavi

  • Yaşam şeklinde değişiklikler
  • İlaç tedavisi
  • Cerrahi tedavi

Yaşam şeklinde değişiklikler

  • Yaşam tarzı değişiklikleri çocuklarda ve erişkinlerde GÖR’ün önlenmesinde etkilidir.
  • Özellikle emzirme,gaz çıkarma ve beslenme sonrası yatış pozisyonu önemlidir.
  • Anne sütü ile beslenen bebeklerde ilk önlem,fazla hava yutturmadan emzirmedir.
  • Bu amaçla meme başının, çevresi(areola) ile bebeğin ağzına verilmesi fazla hava yutulmasını engelleyecektir.
  • Çok hararetli emme ise yutulan miktarı artırır.
  • Çok kusan bebekler yatay emzirme yerine,Avusturalya biçimi denilen dik pozisyonda emzirilmelidir.
  • Dik pozisyonda emzirme ile yer çekiminden yararlanılır,ve daha rahat gaz çıkarmaları sağlanır.
  • Emzirmeye aynı memeyi emerken ve diğer memeye geçerken ara verilmelidir.
  • Bu arada omuza alıp,gaz çıkarması amacıyla masaj yapılmalıdır.
  • Böylece kusma sıklığı ve miktarında azalma sağlanabilir.
  • Bebek,emzirme sonrası uzun süre omuzda dik tutulmalıdır.

image390   z1z    z     REFU

  • Bir iki kez gaz çıkardıktan sonra sol yana yatırılmalıdır.
  • GÖR’lü bebeklerde diğer bir yatış pozisyonu,baş tarafı 45 derece yükseltilmiş yatağa yüzükoyun ve yan yatırmaktır.
  • Yüzükoyun yatırılan bebekler,ani bebek ölümü sendromu açısından uykuda iken gözlenmelidir.
  • Biberonla beslenen bebeklerde,emziğin mama ile tam dolu olmaması ve hava içermesi daha fazla hava yutulmasına neden olur.
  • Yutulan havanın çıkarılması da kusma oluşturur.
  • Bebeğin dik.biberonun emzik kısmı tamamen mama ile dolacak şekilde ve dike yakın pozisyonda olması kusmayı engelleyecektir.
  • İlk 6 ayda anne sütü ve mama ile beslenen GÖR’lü bebeklerde mamalar koyulaştırılır.
  • Bu amaçla geliştirilmiş antireflü mamalar(AR mamalar) bulunmaktadır.
  • Bu ürünler keçiboynuzu tozu,pirinç,patates veya mısır nişastası ile zenginleştirilmiştir.
  • AR mamaların enerji,osmolarite,protein,kalsiyum ve yağ asidi içerikleri bebeğin beslenme gereksinimine daha uygundur.

Z      Z1 Z2

  • Koyulaştırılmış mamalar bebeğin gereksiniminden daha fazla enerji sağlamakta,aşırı kilo artışına sebep olabilmektedir.
  • Mamanın koyu kıvamı,bebeğin kusma ve regürjitasyonunu güçleştirir.
  • Mamanın artmış karbonhidrat içeriği de mide boşalımını kolaylaştırır.
  • Altıncı aydan büyük bebeklerde reflünün önlenmesi için mamalar daha kıvamlı hazırlanır ve kaşıkla yedirilir.
  • İnek sütü proteini ve başka birçok protein az miktarlarda da olsa anne sütüne geçer.
  • İnek sütü alerjisi olan çocuklarda fizyolojik GÖR ve regürjitasyon daha fazla olabilmektedir.
  • Böyle çocuklarda inek sütü eliminasyonunu takiben yaklaşık iki hafta içinde kusma sıklığında belirgin azalma görülür.
  • Sütün diyete girmesiyle kusmalar da yeniden başlar.
  • Dolayısıyla GÖR düşünülen ve anne sütü ile beslenen bebeklerde annenin diyetinden
    inek sütü ve yumurtanın çıkartılması yarar sağlayabilir.
  • Anne sütü ile beslenen bebeklerde reflü semptomları anne sütünü kesecek kadar ağır olmamaktadır.
  • Reflülü süt çocukları  gece uykuda beslenmemelidir.
  • Daha büyük çocuklar beslenmeden 2 saat sonra uyutulmalıdır.
  • Bütün hazır gıdalar ve her türlü market ütünleri GÖRH’nı artırır.
  • Hurda gıda olarak adlandırılan yağ,tuz ve şekerden zengin cips,çikolata,kraker, bisküvi,sodalı ve kolalı içeceklerin tüketimi başta GÖRH olmak üzere kabızlık, hiperaktivite,obezite gibi sağlık sorunlarına yol açmaktadır.
  • Aşırı yağlı gıdalar,çok şekerli gıdalarda(hamurlu tatlılar,şekerler) reflüye eğilimi artırır.
  • Böyle durumlarda sütlü tatlılar seçilmelidir.
  • Meyvelerin suyu yerine kendi tüketilmelidir.
  • Ketçap,mayonez,sosis,salam,kebaplar,sirkeli ve asitli yiyecekler ve içecekler çocuklarda kısıtlanmalıdır.
  • Çay,kahve,kafeinli içecekler,yağlı çerezler,kremalı pastalar,her türlü kakaolu gıdalar,sarımsak,soğan reflüye eğilimi artırır.
  • Sıkı diyete rağmen şikayetlerin sürmesi halinde ilaç tedavisi gerekir.

 

İlaç tedavisi
Asit inhibisyonu yapan ilaçlar
Histamin-2 reseptör antagonistleri (H2RA)
Proton pompa inhibitörleri (PPI)
Antiasitler
Prokinetikler
Domperidon
Metoklopramid
Yüzey koruyucu ajanlar
Alijinat
Sukralfat

 

Asit inhibisyonu yapan ilaçlar
Histamin-2 reseptör antagonistleri (H2RA)

  • H2RA’leri ve PPI’leri mide pH’sını yükseltme ve asidin neden olduğu özofagus mukoza hasarını önlemede kullanılırlar.
  • Ancak bu tür ilaçlar doğal mide asit bariyerini baskılar,dolayısıyla önemli bir savunma sistemini devre dışı bırakırlar.
  • Bu nedenle fizyolojik GÖR’de kullanımları sakıncalıdır.
  • Sağlıklı büyüyen ancak çok kusan bebekler için uygun değildir.
  • Ancak GÖRH varlığında kullanılmalıdır.
  • Asit inhibisyonu ozafajit tedavisinin temel yaklaşımıdır.
  • H2RA’leri çocuklarda güvenle kullanılabilir.
  • Ranitidin,piyasadaki tek şurup formudur.
  • Ranitidinin(Zantac PO,5ml=150mg) 2-6 mg/kg/gün,2 dozda,asit sekresyonunu belirgin baskılamaktadır.
  • Günde 10mg/kg’ kadar güvenle kullanılabilir.
  • Etkinlikleri verildikten sonraki yarım saat içinde başlar, yaklaşık 6 saat sürer.
  • Bu grup ilaçlar semptomları önlemede ve mukozal iyileşmeyi sağlamada PPI’lara göre daha az etkindirler.
  • Ayrıca bebeklerde huzursuzluk, başını vurma, baş ağrısı, somnolans (uyku hali) gibi yan etkileri de olabilir.

z

Asit inhibisyonu yapan ilaçlar
Proton pompa inhibitörleri (PPI)

  • Asit süpresyonunun,özofajit tedavisinin en etkili ilaçlarıdır.
  • H2RA’lerinden çok daha güçlü asit baskılayıcı ve mukoza iyileştirici etkisi vardır.
  • Çocukluk yaş grubunda omeprazol(1-2mg/kg/g) ve lansoprazol (1mg/kg/g)  aç karnına 2 dozda kullanılır.
  • 6 aylıktan itibaren ağır GÖRH’lü bebek ve çocuklarda sorunsuz kullanılabilir.
  • Tedavi süresi 6ay,1 yıla kadar uzatılabilir.
  • Omeprazol erişkinlerde 10 yıla kadar emniyetle kullanılabilir.
  • Türkiye’de PPI’lerin şurup formu bulunmamaktadır.
  • Kapsül açılarak içindeki granüller ezilmeden istenen dozlara ayrılır,bir kaşık yoğurt ya da elma suyu gibi zayıf asidik yiyeceklerle verilir.

z2 z3  z5      z

Asit inhibisyonu yapan ilaçlar
Antiasitler

  • Süt çocuklarında kullanımları sınırlıdır.
  • Magnezyum ve alüminyum hidroksit peptik ozafajit tedavisinde etkilidir.
  • Ancak plazma alüminyum seviyesi artarak osteopeni,mikrostik anemi,nörotoksisite gibi yan etkilere yol açabilirler.
  • Büyük çocuklar ve erişkinlerde GÖRH’nın tekrarlayan semptomlarının kısa süreli rahatlatılmasında kullanılabilir.

z        z7            z1

Prokinetikler

  • Domperidon ve metoklopramid AÖS basıncı,özofagus peristaltizmi ve
    gastrik boşalmaya etkileri ile regürjitasyonu kısmen önlerler.
  • Dopamin reseptör blokajı ile antiemetik etki de gösterir.
  • Metoklopramid,endokrin ve santral sinir sistemine yönelik yan etkileri
    ve kısa etki süresi nedeniyle süt çocuklarında yaygın kullanılmamaktadır.
  • Özellikle metoklopramid bebek ve çocuklarda letarji, huzursuzluk, jinekomasti, galaktore
    ve kalıcı tardif diskinezi gibi ekstrapiramidal reaksiyonları içen  yan etkiler gösterebilir.
  • Domperidon daha az santral sinir yan etkileri nedeni ile daha sık kullanılmaktadır.
  • Domperidon (Motilium,1.2-2.4mg/kg/g,3-4 kez,maks.10mg/doz) beslenmeden 15-20  dakika önce
    Metoklopramid(Metpamid,0.15mg/kg/doz,maks.10-15mg/doz) beslenmeden 15-20  dakika önce
  • Baklofen ve eritromisinin yararlı bir etkisi gösterilemem,iştir.

z z1

Yüzey koruyucu ajanlar

  • Yüzey koruyucu ajanlar olarak aljinat ve sukralfat vardır.
  • Sodyum alijinat(gaviscon), yosundan elde edilen polisakkarid yapısında doğal bir üründür.
  • İnfant formu toz şeklindedir,erişkin likit formundan farklıdır ve hipernatremi riski yoktur.
  • Asit ortamda ve kalsiyum varlığında jelleşir ve mide içeriğinin regürjitasyonuna engel olur.
  • Antiasit özelliği olmadığından mide asit bariyerini yok etmez.
  • Koyulaşma ile fizyolojiyi bozmadan etkinlik sağlanır.
  • Mamaya eklenebilir.
  • Anne sütü ile beslenen bebeklerde 15cc suda ya da sağılmış anne sütünde eritilerek,beslenme sonrasında kullanılır.
  • Komlike GÖRH’da asit baskılayıcılarla beraber verilir.
  • 5 kilonun altındaki çocuklarda 4X1 poşet,daha büyük çocuklarda 4X2 poşet şeklinde kullanılır.
  • Daha büyük çocuklarda ise Gaviscon süspansiyon öğün sonraları 5-10ml verilir.
  • Süspansiyonların tuz içeriği yüksektir.
  • Erişkin likit formu mide içeriğinin üstünde koruyucu tabaka oluşturur ve özofagus yüzeyini kaplar.
  • Sükralfat(Antepsin süsp,5ml=1gr) ise,özellikle mukoza bütünlüğünün bozulduğu ülserli hastalarda önerilir.
  • Ülserli bölgede açığa çıkan mukoproteinlere bağlanır ve ülser yüzeyini kapatır.
  • Hamilelerde ve çocuklarda kullanımı güvenli ve etkilidir.
  • Çocuklarda yüzey koruyucu ajanların hiç biri ağır semptomlar ve erozif özofajitin tedavisi amacıyla tek başlarına önerilmezler.

z2    z4     z5

Cerrahi Tedavi

  • Çocukluk çağında cerrahi tedavi erişkinlere göre çok düşük orandadır.
  • Tıbbi tedaviye yanıt vermeyen,ciddi komplikasyonlarla giden veya tedavinin kesilemediği hastalarda uygulanır.
  • Nissen fundoplikasyonu uygulanan en popüler tekniktir.
  • Açık veya laporoskopik olarak uygulanır.

 

 

Demirçeken.F.G.Çocuklarda Gastroözofageal Reflü Hastalığı(Aralık 2011)http://guncel.tgv.org.tr/journal/39/pdf/(1 Temmuz 2015)
Aydoğdu,S.Bebeklerde ve Çocuklarda Gastroözofageal Reflü ve Hastalığı.http://semaaydogdu.com/static/upload/akademik/ filesgorh_130310014820.pdf/(1 Temmuz 2015)
Uslu,S.Bülbül,A.Yenidoğan ve Bebeklik Döneminde Gastroözefageal Reflü(2011)http://www.jarem.org/sayilar/13/buyuk/21-251.pdf(1 Temmuz 2015)