İlaç Alerjileri
- İlaç alerjileri, bir ilacın kullanımı sırasında oluşan istenmeyen reaksiyonlardır.
- Bu reaksiyonlar Tip A ve Tip B şeklinde iki ana grupta incelenir.
- %80’i Tip A olarak tanımlanır.
- Bunlar ilacın farmokolojik etkisi ile ilişkili,doza bağımlı ve ilaç kesildiğinde kolayca geri dönen reaksiyonlardır.
- %20’si ise Tip B reaksiyonlardır.
- Bu reaksiyonlar daha az görülür,ancak şiddetleri daha fazla ve hatta ölümle sonuçlanabilir.
- İlaçların hepsi alerjik reaksiyonlara yol açabilir.
- Ancak en sık antibiyotiklere karşı gelişmektedir.
Sınıflandırma
- IgE aracılıklı
- IgE aracılığı olmayanlar
Klinik bulgular
- İlaç alerjilerinde en sık klinik belirti deri bulgularıdır.
- Klinik bulgular,hafif bir ürtikerden anafilaksiye kadar değişebilir.
- Ani ve geç reaksiyonlar arasında ayırım yapılması önemlidir.
- Ani reaksiyonlar ilaç uygulanmasından sonraki bir saat içinde gelişir.
- Klinik olarak ürtiker,rinit,anjioödem,bronkospasm ve anafilaktik şok şeklinde kendini gösterebilmektedir.
- Geç reaksiyonlar ise ilaç uygulanmasından bir saatten sonraki zaman diliminde gelişir.
- Klinik olarak çoğu makülopapüler döküntü,gecikmiş ürtiker ve anjioödem şeklinde görülür.
- Ayrıca eksfoliyatif dermatit,akut yaygın ekzantamatöz püstülozis,
Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz görülebilir. - Yine hipersensitivite sendromu da bu gruptadır.
- Ani ilaç reaksiyonları,genelde en tehlikeli olanlardır ve IgE aracılığıyla gelişirler.
- Geç reaksiyonlarda ise birden fazla mekanizmanın birlikteliği söz konusudur.
Tanı
- Öncelikle ayrıntılı olarak hastanın öyküsü değerlendirilir.
- Düzenli veya aralıklı alınan ilaçların dozu,kullanım süresi sorgulanır.
- Sistemik muayenesi yapılır.
- Uygulanabilir ilaçlar için deri testi yapılır.
- Laboratuvar testlerinin tanıdaki rolü çok sınırlıdır.
- IgE aracılı reaksiyonların gösterilmesinde in-vitro olarak,bazofil aktivasyon testi veya ilaca spesifik IgE ölçümü yapılabilir.
- Bu testler sadece bir kaç ilaç için mevcuttur.(beta-laktamlar,kas gevşeticiler,insülin)
- Deri testlerine göre duyarlılıkları düşüktür.Fakat deri testi negatif,spesifik IgE ölçümü pozitif hastalar olabilmektedir.
- Ancak çoğu kez altta yatan hastalığın klinik belirtileri ile,ilacın oluşturduğu belirtilerin benzerliği,
aynı anda birden fazla ilaç kullanımının olabilmesi nedeni ile ialaç alerjilerinin tanısı kolay olmamaktadır.
Tedavi
- Şüphenilen ilaç hızlı bir şekilde kesilir.
- Semptomatik tedavi uygulanır.
- Çapraz reaksiyon verebilecek ilaçlardan kaçınılır.
- Birden fazla ilaç kullanma durumunda,en sık reaksiyon gösterenlerden başlamak üzere kesilmeye çalışılır.
- Bazen döküntü olsa da ilaç devamı gerekebilir.
- Bu durumda antihistaminik kullanımıyla birlikte ilacın devamı ile döküntülerde azalma görülür.
- Ancak tüm hastalar,mukoz membran lezyonları,blister fenomeni ve deride soyulma reaksiyonları açısından takip edilir.
- Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz(TEN) gibi ağır reaksiyonlarda mutlaka hastaneye yatırılır.
Prognoz
- Genellikle döküntüler komplikasyonsuz olarak iyileşir.
- Reaksiyon yapan ilaç kesilmiş olsa da,döküntüler yavaş sönebilir ya da bir kaç gün daha da kötüleşebilir.
- Tam kaybolma,1-2 hafta ya da daha uzun sürebilir.
- Döküntülerin kaybolma döneminde hafif soyulmalar görülebilir.
Stevens-Johnson Sendromu(SJS) ve Toksik Epidermal Nekroliz(TEN)
- SJS ve TEN çocukluk yaş grubunda sık karşılaşılmayan hastalıklardır.
- Ancak ağır klinik tablo ve yüksek mortalite nedeniyle önemlidir.
- SJS yüksek ateş,epidermal eksfoliasyon,konjuktivit ve mukozal membran tutulumu ile karakterize bir hastalıktır.
- SJS mukoz membran erozyonları ve veziküler lezyonlar ile vücut yüzeyinin %10’undan azını tutan bir hastalıktır.
- Hastaların yarısından fazlasında neden ilaçlardır.
- Ayrıca enfeksiyonlar,kimyasallar,malign hastalıklarda etken olabilir.
- Acil müdahale ile kendini sınırlayabildiği gibi,sepsis veya ölümle de sonuçlanabilir.
- Özel bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır.
- Mutlaka hastanede takip edilir.
- Şüphenilen ilaç kesilir,destek tedavisi uygulanır.
- Kortikosteroidlerin kullanılması tartışmalıdır.
- TEN, yaygın eritem ve epidermis nekrozu ile karakterize bir hastalıktır.
- Her yaş grubunda görülebilir.
- Genellikle ilaçların yan etkilerine bağlı olup,hayati tehlike oluşturmaktadır.
- TEN’e en sık neden olan ilaçlar sulfonamidler,özellikle kotrimoksazol’dur.
- TEN’de ağrı gibi bir prodromu takiben hızlı,yaygın ve tam kat deri soyulması gelişmektedir.
- TEN ve SJS’da görülen belirgin kırmızı maküller,geniş nekroz alanları etrafında görülmektedir.
- Bu ortak nokta ve SJS’lu olgularda da belirgin nekroz varlığı her iki hastalığın ortak özellikleri olduğunu göstermektedir.
- Bu nedenle bu iki hastalığın bir spektrumun parçası oldukları düşünülmektedir.
- Belirli bir alanda %10’dan daha az epitel ayrışması olan olgular SJS,
%30’dan fazla epitel ayrışması olanlar ise TEN olarak adlandırılmaktadır. - Vücut yüzeyinin %10-30 oranında tutulumu olan olgular SJS-TEN overlap olarak değerlendirilmektedir.
- İlaca bağlı SJS ve TEN tipik olarak tedavi başlangıcından 1-3 hafta sonra ortaya çıkmaktadır.
- Ancak ikincil karşılaşmalarda bu süre son derece kısalmaktadır.
- TEN ve SJS’li olguların %10’da mukozal tutulum olmaktadır.
- Ağrılı kabuklanmalar ve erozyonlar herhangi bir yüzeyde ortaya çıkabilir.
- En sık olarak oral kavite,konjuktiva ve genital mukoza tutulur.
- Oküler komplikasyonlar ise skar doku gelişmesi,keratit ve körlükle sonuçlanabilmektedir.
- SJS ve TEN için en iyi izlem yeri yanık üniteleridir.
- Açık deri bölgesinden kaynaklanan bakteriyel kolonizasyon ve immun sistemin baskılanması ile sepsis oluşabilmektedir.
- Bu tabloda mortalite çok yüksektir.
- Nötropeni kötü prognoz göstergesidir.
- SJS için mortalite %5 iken,ağır TEN tablosunda mortaite oranı %50’ye kadar çıkmaktadır.
- Çocuklarda rutin olmamakla birlikte İVİG tedavisi, SJS ve TEN tedavisinde bir seçenektir.
Gülen,F.İlaç alerjilerine adım adım yaklaşım.(Mart-Nisan 2014)Klinik Tıp Pediatri Dergisi.Cilt.6sayı.2(03 Nisan 2015)