FMF(Ailevi akdeniz ateşi-AAA)
- FMF,tekrarlayan ateş ile beraber karın ağrısı,artrit,plörit ve erizipel benzeri döküntülerle karakterize bir hastalıktır.
- Otozomal resesif geçişli genetik bir hastalıktır.
- FMF’e yol açan gen(MEFV), 16.kromozomun kısa kolunda yer almaktadır.
- Anne ya da babada hastalık varsa çocuklar taşıyıcı, hem annede hem babada hastalık varsa çocukların %50’si hasta olur.
- Türkiye’de daha çok Anadolu’nun kuzey kısmına yakın Karadeniz bölgesinde görülür.
- Akdeniz ülkelerinde de görülmektedir.Ancak Akdeniz bölgesi ile hastalığın isminin bir ilgisi bulunmamaktadır.
Belirtiler daha çok 4-6 yaştan sonra ortaya çıkar.
- Hastalığın atakları ya da belirtileri %70 hastada ilk 10 yılda,%90 hastada ilk 20 yılda ortaya çıkmaktadır.
- Hastalarda atak sıklığı, haftada 1 kezden, 2 ayda 1 keze kadar değişebilir.
- En sık görülen atak şekli,ateş,karın ağrısı ve/veya eklem bulguları birlikteliğidir.
- Akut atağın süresi hastaların çoğunda 1-3 gündür. Bu süre aynı hastada ataktan atağa değişebilir.
6 saatten az, 96 saatten fazla süren ataklar şüpheyle karşılanmalıdır.
- Ataklar çocukluk çağında daha hafiftir,sonra şiddetlenir sonra yine azalır.
- Sınav gibi stres dönemlerinde yakınmalar artabilir.
Bulgular
- Karın ağrısı
Hastaların %90’ında görülür.
Kıvrandırıcıdır.
Karında lokalize ya da yaygın olabilir.
Apandisit ile karışabilir.
Karın ağrısı ateşten birkaç saat önce başlar.
1-2 gün sürer.
- Eklem ağrısı
%75’inde görülür.
Artrit ya da artralji şeklindedir.
Asimetrik,anibaşlangıçlı,kısa sürelidir.
İz brakmadan kaybolur.
Gezici değildir.
İlk 24 saatte artrite çok yüksek ateş eşlik eder.
En sık ayak bileği,diz,kalça eklemi tutulur.
- Göğüs ağrısı
%25-50’sinde görülür.
Tek ya da çift taraflı olabilir.
Atak sırasında plevral sıvı saptanabilir.
Perikard tutulumu çok nadirdir.
- Deri bulguları
%11-25’inde erizipel benzeri eritem görülür.
Sıcak, ağrılı ve şiştir.
2-3 günde kendiliğinden iyileşirler.
Ateş ve artritle beraber bulunabilir
Çoğunlukla alt ekstremitede ayak bileği ile diz arasında,ayak sırtında bulunurlar
- Diğer organ tutulumları
Mollaret menenjiti (tekrarlayan menenjit)
Akut orşit (scrotal ödem,ağrı)
Splenomegali (%30-50)
Teşhis
- FMF hastalığı için henüz kesin teşhis koydurucu bir laboratuar testi bulunmamaktadır.
- Genetik inceleme yol gösterici değildir.
- Tipik FMF olan hastaların %10-15’inde genetik mutasyon bulunmayabilir.
- Yine %20-30 hastada tek mutasyon görebililir.
- Fakat tek mutasyon taşıyıcılarda da olabilecek bir durumdur.
- Mutasyon incelemesinin getireceği yarar sınırlıdır.
- Genetik tanı çok tipik klinik bulgular var ise anlamlı,ya da genetik analiz bilimsel çalışmalar için anlamlıdır.
- Hastalarda genetik analiz mutlaka yaptırılması gerekmiyor,arada kalınıra, çok şüphede kalınırsa istenebilir.
- Ayrıca test hem çok pahalı hem de sonucu geç çıkmaktadır.
- Kardeşlerde veya yakın aile çevresinde FMF teşhisi konulmuş kimselerin varlığı,akraba evliliği olması önemlidir.
- Teşhiste öncelikle karın ağrısının tekrarlayıcı olup olmadığı ,12-72 saat sürüp sürmediği sorgulanmalıdır.
- Atak sırasında CRP ve lökositin yükselip atak sonrasında normale geldiği gözlenmelidir.
- Atak sırasında önce lökosit daha sonra CRP yükselmektedir.
- Ağrılı gün içerisinde bunun arttığını gözlenmesi ve ağrı geçtikten sonra kendiliğinden normale geldiğinin görülmesi çok anlamlıdır.
- Hiç iltihap kriteri olmadan karın ağrısı olduğunda başka nedenler düşünmelidir.
- Fibrinojen yavaş yükseldiğinden eskisi gibi sık istenmemektedir.
- Hastada birkaç atak gözlemek, iltihap değerlerini görmek,kolşisin verip teşhisi doğrulamak daha uygun yoldur.
Livneh Teşhis Ölçütleri
Majör ölçütler
Tipik ataklar
1- Peritonit (yaygın)
2- Plörit (tek taraflı) yada perikardit
3- Monoartrit(kalça, diz, ayak bileği)
4- Tek başına ateş
5- Tam olmayan karın ağrısı atakları
Minör ölçütler
Tam olmayan ataklar iki ya da tek bölgeyi tutabilen
1- Göğüs
2- Eklem yada
3- Egzersizle ortaya çıkan bacak ağrısı
4- Kolşisin tedavisine iyi yanıt
Teşhis için 2 major ya da 1 major ve 1 minor ölçüt gereklidir.
Destekleyici ölçütler
1- Ailede AAA öyküsü
2- Uygun etnik köken
3- Hastalığın 20 yaşından önce başlaması
Atak özellikleri
4- Ağır ve yatak istirahatını gerektiren ataklar
5- Kendiliğinden geçmesi
6- Ataklar arasındaki bulgusuz dönem
7- Lökosit sayısı, sedimantasyon hızı, serum amiloid A, fibrinojen değerlerinden bir ya da daha fazlasında oluşan geçici yükselmeler
8- Aralıklı proteinüri ve hematüri
9- Apendektomi ya da batına yapılan cerrahi müdahale
10- Ailede akrabalık
Tedavi
- Hastalığın tedavisinde kolşisin kullanılır.
- Kolşisin Karpatlar bölgesindeki çiğdem çiçeğinden elde edilen bir ilaçtır.
- Kolşisin güvenilir bir ilaç olup, düzenli kullanılırsa sağlıklı hayat sürdürülür.
- Kolşisin hamilelikte ve emzirme döneminde de kullanılabilir.
- Kolşisin tedavisi ile;
– Atak şiddeti azalır.
– Atak sıklığı azalır.
– %50 hastada ataklar tamamen kaybolur.
– %5 hastada yanıtsızlık vardır.
– Amiloidoz gelişimi engellenir.
- Kısırlık yapmaz,büyüme ve gelişmeyi olumsuz etkilemez.
- Düzenli uygun dozda kullanılmazsa ataklar gelişebilir.
- Kolşisin yaşam boyu kullanılır.
- 1mg/gün (1 tablet 0.5mg) dozunda başlanılır.
- Maksimum doz 2mg/gündür.
- 2-3 doza bölüp kullanılabilir.
Amiloidoz
- Hastalığın seyrini belirleyen en önemli faktördür.
- Tedavi edilmeyen hastaların 1/3-1/2’sinde amiloidoz gelişir.
- Amiloidoz, çeşitli organlarda fibriler proteinlerin depolanması ile karakterize bir protein metabolizması hastalığıdır.
- Böbrekler, karaciğer, dalak, damarlar, kalp gibi dokularda çöken amiloid adı verilen protein bu organların çalışmasını bozmaktadır.
- Böbreklerin süzme yeteneğinin bozulması sonucu da böbrek yetmezliği gelişmektedir.
Kasapçopur,Ö.Ailevi Akdeniz Ateşi.194.27.141.99/dosya-depo/ders…/Ailesel-Akdeniz-atesi-FMF-2013.ppt(27 Ağustos 2014)