Çocuklarda Migren

Çocuklarda Migren

  • Migren,çocuklarda tekrarlayan başağrılarının en sık nedenidir.
  • Migren tanısında Uluslararası Başağrısı Cemiyeti kriterleri(IHS) kullanılmaktadır.
  • Bu kriterler aslında erişkinler için düzenlenmiş olup 15 yaş altında çocuklar için,ağrı süresi 4-72 saat yerine 2-24 saat
    olarak belirtilmiş ve yapılan son düzenlemelerden sonra auralı ve aurasız migren olarak iki ana gruba ayrılmıştır.

Sınıflama

  • Aurasız migren
  • Auralı migren
  • Migren varyantları
    – Siklik kusma
    – Abdominal migren
    – Selim paroksismal vertigo
  • Retinal migren
  • Komplike migren (Migrenin komplikasyonları)
    – Kronik migren
    – Status mirenosus
    – İnfark olmadan persisten aura
    – Migrenoz infarkt
    – Migrenin tetiklediği nöbet
  • Olası migren

   Z2   z4

AURASIZ MİGREN(basit migren)

  • Çocuk ve adolesanlarda en sık görülen migren şeklidir.
  • Çocuklarda görülen migren ataklarının %85’ini oluşturur.
  • Vizüel aura yoktur.
  • Prodrom döneminde nörolojik belirtilere rastlanmaz.
  • Bunun yerine öfori,depresyon,huzursuzluk,letarji,aşırı susama,solukluk gibi bulgular olabilir.
  • Ağrı sırasında gözlerin altında koyu halkalar gelişebilir.
  • Karında rahatsızlık duygusu,kusma görülebilir.
  • Başağrısı 1-72 saat sürebilir.
  • Daha uzun sürerse ‘status migrainosis’ olarak adlandırılır.
  • Çocuklar ışık ve sese karşı hassaslaşmıştır.
  • Ataktan sonra 8-10 saat uyuyabilirler.
  • Karanlık ve sessiz odada uyumayı tercih ederler.
  • Migren öncesinde,sırasında,sonrasında nörolojik muayene normaldir.

Aurasız migren tanımı

  • En az 5 başağrısı atağı
  • Atakların 1-48 saat arasında sürmesi
  • Ağrının aşağıdaki özelliklerden en az ikisini içermesi
    – Bilateral ya da unilateral ağrı (frontal ya da temporal)
    – Zonklayıcı
    – Orta ya da şiddetli ağrı
    – Günlük fiziksel aktivitelerle ağrı şiddetinde artış olması
  • Başağrısı sırasında aşağıdakilerden en az birinin görülmesi
    – Bulantı ve/veya kusma
    – Fotofobi ve fonofobi
  • Başka bir hastalığa bağlanmaması

AURALI MİGREN

  • Daha çok yetişkinlerde görülen migren tipidir.
  • Çocuk ve adolesanlarda daha az görülür.
  • Çocukluk dönemi migrenlerinin %15’ini oluşturur.
  • Bu tipte prodrom/aura dönemini ağrılı dönem izler.
  • Çocuklarda görülen en yaygın aura tipleri solukluk,keyifsizlik,
    huzursuzluk,anoreksi ya da görme bozukluğudur.
  • Aura genellikle başağrısından 30-60 dakika önce görülür.
  • Atak sırasında çocuk,yalnız,sessiz,karanlık bir ortamda kalmak ve uyumak ister.
  • Bu sırada karın ağrısı,iştah kaybı,bulantı,kusma olabilir.
  • Çocuk uyuyabilirse,sonrasında dinç ve ağrısız olarak kalkar.
  • Başağrısının şekli,aynı hastada farklı ataklarda değişkenlik gösterebilir.
  • Atakların genellikle ayda bir iki oluştuğu ve 2-6 saat sürdüğü gözlenir.
  • Çocuğun yaşı büyüdükçe ataklar daha uzun,daha sık ve tedavisi daha güç olmaktadır.
  • Genç çocuklarda migren sıklıkla günün ilerleyen saatlerinde başlarken,
    yaş büyüdükçe erişkinler gibi sabah saatlerine kaymaktadır.
  • Klasik migrene eşlik eden nörolojik anormallikler son derece az ve önemsizdir.

Auralı migren tanımı

  • En az iki başağrısı atağı
  • Aşağıdakilerden en az üçünün olması
    – Bir ya da daha fazla fokal kortikal ve/veya beyin disfonksiyonunu gösteren reversibl aura belirtileri
    – En az 4 dakikadan uzun süren bir aura ya da ardarda oluşan ikiden fazla semptom
    – Auranın 60 dakikadan kısa sürmesi
    – Başağrısının 60 dakikadan kısa sürmesi
  • Başağrısı sırasında aşağıdakilerden an az birinin görülmesi
    – Bulantı ve/veya kusma
    – Fotofobi ve fonofobi
  • Başka bir hastalığa bağlanmaması

MİGREN VARYANTLARI

  • Bunlar periyodik olarak ortaya çıkarlar ve ataklar arasında çocuklar normaldir.
  • Ailelerinde genellikle migren öyküsü vardır.
  • Siklik kusma: Tekrarlayan bulantı ve kusma atakları ile birlikte değişik derecelerde başağrısı olur.
  • Paroksismal vertigo: Genellikle erken çocuklukta ortaya çıkar.
  • Tekrarlayan vertigo,yürüme bozuklukları ve nistagmus atakları şeklinde görülür.
  • Bilinç bozukluğu ve başağrısı yoktur.
  • Ataklar birkaç saat ile birkaç gün arasında değişir.
  • Paroksismal tortikolis: Genellikle bebeklerde görülür.
  • Ataklar sırasında başta eğilme,kusma ve başağrısı vardır.
  • Oküler migren: Monoküler görme kaybı ve görme bulanıklığı vardır.
  • Başağrısı yoktur.

RETİNAL MİGREN

  • Migren başağrısına eşlik eden,atak sonrasında geri dönüşümlü olduğu bilinen,sintilasyonlar,
    skotomlar ve hatta körlük gibi monooküler görsel bozukluklarla seyreden tiptir.
  • Sintilasyon:  Gözde gerçek olmayan ışık parlamalarının algılanmasıdır.
  • Skotom: Görme alanında görülemeyen bölgelere verilen addır.

KOMPLİKE MİGREN

  • Migren atakları ile beraber geçici nörolojik değişiklikler vardır.
  • Semptomlar intrakraniyal vazokonstriksiyon sonucu oluşan iskemi ve ödeme bağlıdır.
  • Komplike migrenli hastaların çoğuctamamen düzelirler.
  • Nadiren iskemi veya infarkta sekonder nörolojik sekel kalabilir.

Z1

TANI

  • Öykü
  • Fizik muayene
  • Laboratuvar analizleri
  • Radyolojik tetkikler
  • Mutlaka yapılması gereken tetkik yoktur.
  • Öykü ve muayene sonucunda gerekiyorsa tetkikler yapılır.

 

TEDAVİ

  • Migren tedavisi 3 ana başlıkta toplanır.
    – Tetikleyen etkenlerin saptanması ve uzaklaştırılması
    – Profilaktik tedavi
    – Non-farmokolojik tedavi (davranış tedavisi)
  • İlk yapılması gereken hastanın güvenini kazanmak ve ciddi nörolojik hastalık konusunda aileyi bilgilendirmektir.
  • Aile ile beraber başağrısı takvimi oluşturularak ağrı sıklığı ve ağrı tetikleyicileri hakkında fikir sahibi olunur.
  • Ağrı tetikleyicilerin tanınması ve ekarte edilmesi,migreni önlemede en önemli hedeflerden birisidir.
  • Yaşam koşullarıyla ilişkili; hava değişimleri,uykusuzluk,yorgunluk,stress,yemek takvimi değişiklikleri,aşırı ışık ve ses,
    bazı gıdalar (çikolata,kafein,monosodyum glutamat içeren gıdalar) migreni tetikleyebilmektedir.
  • Bunlardan kaçınılması tüm migren ataklarını yok etmese de sıklığını azaltabilmektedir.
  • Non-farmokolojik tedavi(Davranış tedavisi)
    – Tetikleyici faktörlerden uzak durmak,
    – Düzenli diyet,
    – Normal uyku,
    – Aşırı analjezik kullanımının durdurulması,
    – Stresten uzaklaşma,
    – Monosodyum glukomat,nitrit,nitrat,tyramin içeren yiyeceklerden kaçınma,
    – Kafein,alkol kullanımının ortadan kaldırılması,
    – Vazodilatatör,bronkodilatatör ilaçların alımından kaçınma şeklinde özetlenebilir.
  • Davranış tedavisi uzun dönemde en az yan etkisi olan ve en etkili sayılabilecek tedavidir.
  • Temelinde,çocuğun başağrısını kontrol edebilmesini öğretmek,başağrısıyla ilgili işlev kaybını ve duygu-durum bozukluğunu
    azaltmak,aşırı analjezik kullanımını engellemek,tedaviye uyumu sağlamak amaçlanır.
  • Atak sırasında sessiz ve karanlık bir ortamda uyumasını sağlamak atağın atlatılmasını sağlayabilir.
  • Bu önlemlere rağmen ağrısı devam eden çocuklarda,analjezik,antienflamatuvar, antiemetik ilaçların kullanımı gerekebilir.
  • Asateminofen (10-15mg/kg/doz,4-6 doz) ve ibuprofen (7.5-10mg/kg/d0z,2-3 doz) ilk sırada kullanılan ilaçlardır.
  • İbuprofen grubu daha etkilidir.İhtiyaç halinde 2 saat sonra bir doz daha verilebilir.
  • 12 yaş üstündeki çocuklarda nazal sumatriptan kullanılabilir.
  • Sumatriptan,20-40kg aralığında 10mg,40kg’nın üstünde 20mg dozunda uygulanabilir.
  • Alternatif olarak,naproksen sodyum(2.5-5mg/kg/gün),isometepten ve butalbital içeren ilaçlar denenmektedir.
  • Klasik tedavilere yanıt alınamaması ve atağın 72 saatten fazla uzun sürmesi durumu ‘status migrenozus’ olarak adlandırılır.
  • Bu hastaların acil servise yatırılması ve yoğun tedavisi gerekir.
  • Ayda 3-4 kereden fazla atağı olan,uzun süren,çocuğun aktivitesini etkilediği düşünülen olgularda profilaktik tedavi önerilir.
  • Migren profilaksisinde seçilecek ilaç sıralaması hekim ve kliniğin deneyimlerine göre değişebilmektedir.
  • Antidepressanlar(amitriptiline),Antihistaminikler(Siproheptadin),Antiepileptikler(Karbamazepin,Valproik asid),
    Beta-blokerler(Propranol,Metoprolol),Kalsiyum kanal blokerleri(Flunarizine,Nifedipine) tercih edilebilen ilaçlardır.

Erdağ,G.Ç.Çoçukluk Çağı Başağrıları.(Temmuz-Ağustos 2015)Klinik Tıp Pediatri.cilt:7.sayı:4 (12 ekim 2015)