Çocuklarda Konjonktivit

Çocuklarda Konjonktivit

  • Konjonktiva, göz kapaklarının iç yüzünü ve göz küresinin ön yüzünü örten saydam zardır.
  • Konjonktivit,gözün konjuktiva tabakasının iltihabıdır.
  • Çocuklarda konjonktivitler genellikle iyi seyirlidir ve kendini sınırlar.
  • Konjonktivit nedenleri yaşa bağlı değişiklikler gösterir.
  • Çocuklarda en sık enfeksiyon,allerji ve kimyasallara bağlı konjonktivitler görülür.

z6

Klinik belirtiler

  • Konjonktivitlerin belirti ve bulguları birbirine benzerdir.
  • Konjonktiva dokusu lokal ya da yaygın olarak ödemli ve hiperemiktir.
  • Ayrıca sulu,mukoid veya pürülan akıntıda eşlik eder.
  • Konjonktivit kırmızılığı limbusa uzanmaz.(Limbus,kornea ve skleranın birleşme yeridir.)

z4

  • Genellikle kapak ve bulber konjonktivanın birleşim bölgesinde yoğunlaşır.
  • Limbus tutulumu olduğunda keratit veya üveit düşünülür.
  • Adenoviral keratokonjonktivitler dışında göz küresinde ağrı ve fotofobi oluşmaz.
  • Kaşınma,yabancı cisim hissi daha çok alerjik konjonktivitlerde oluşur.
  • Temiz veya mukoid akıntı durumunda alerjik veya viral,
  • Sarı-yeşil ve sık göz temizlik gereken pürülan akıntı durumunda bakteriyel etkenler düşünülür.
  • Konjonktivitlere ışık refleksi (pupilla) etkilenmez.
  • Işık refleksinin etkilendiği durumlarda üveit,retina hasarı ve optik nöropati ayırt edilmelidir.

 Akut bakteriyel konjonktivitler

  • Yenidoğan dönemi dışında,bakteriler virüslere göre iki kat daha fazla akut konjonktivitten sorumludur.
  • H.Influenza,S.Pneumoniae ve Branhamella M.catarhalis en sık saptanan etkenlerdir.
  • Stafilokokların konjonktivit oluşumundaki rolleri tartışmalıdır.
  • Gözde kaşınma,yanma,mukopürülan akıntı,göz kapağında ödem veya konjonktival eritem başlıca belirtilerdir.

z2 z z8

  • Başlangıç genellikle ani ve tek taraflıdır.
  • 48 saat içinde diğer göze yayılır.
  • Bakteriyel veya viral konjonktiviti ayırmak için tanısal bir bulgu bulunmamaktadır.
  • Ancak bazı ipuçları tanıya yardımcı olabilir.
  • Okul öncesi dönemde olması,iki taraflı olması,beraberinde otit olması bakteriyel konjonktivit lehinedir.
  • Tanıyı desteklemek için konjonktival eksüdalardan gram boyama yapılabilir.
  • Nadiren,ileri yaştaki çocuklarda N.Gonorherra’ya bağlı konjonktivit görülebilir.
  • Ani başlangıç,bol pürülan akıntı,kapaklarda ödem ve ateş izlenir.
  • N.Gonorherra cinsel temas yolu ile geçtiğinden,bu çocuklar cinsel istismar açısından değerlendirilmeldir.
  • Tedavisinde tek doz seftriakson(50mg/kg,IM) ve pürülan akıntı kaybolanana kadar gözün tuzlu su ile yıkanması yeterlidir.
  • Akut bakteriyel konjonktivit lokal antibiyotiklerle tedavi edilebilmekle beraber kendi kendini sınırlayan bir hastalıktır.
  • Kısa süreli ve basit dozlar şeklinde verilen göz antibiyotikleri tedaviye uyumu ve tedavi etkinliğini artırmaktadır.
  • Genellikle 7-10 gün süre ile geniş yelpazeli lokal antibiyotikli damla veya merhemler kullanılır.
  • Merhemler özellikle okul çağındaki çocuklarda bulanık görmeye neden olabilir.
  • İlaç seçiminde antibiyotiğin etki alanı,yan etkileri,fiyatı ve çocuğun yaşı dikkate alınır.
  • Basitrasin-polimiksin B ve trimeoprim-polimiksin az yan etkiye ve geniş etki alanına sahiptir.
  • Aminoglikozitler gram negatif bakterilere etkili olmasına karşın,streptokoklara etkisi zayıftır.
  • Özellikle uzun süre kullanımında epitelyal toksisite ve korneal ülserasyon yapabileceği bildirilmiştir.
  • Kloramfenikol da geniş yelpazeli bir antibiyotiktir.
  • Ancak göze yerel kullanım durumunda aplastik anemiye yol açabileceği gösterilmiştir.
  • Eritromisin gram pozitif bakterilere ve Klamidya’ya etkili ,
    Haemophilus türleri,B catarhalis,staphilococcus türleri ve gram negatiflere zayıf etkilidir.
  • Florokinolonlar geniş yelpazeli ve yüksek etkili antibiyotiklerdir.
  • Ancak bölgesel irritasyon,gram negatif ve pozitif bakterilere karşı yüksek oranda direnç oluşturmaktadırlar.
  • Akut bakteriyel konjonktivit oluşturan bakterilere karşı,duyarlılık oranlarına göre en etkili antibiyotikler;
    Vankomisin
    Netilmisin
    Kloramfenikol
    Tobramisin
  • Vankomisinin lokal göz damlası bulunmamaktadır.
  • Sonuç olarak başlangıçta, körlemesine tedavi için en iyi seçenekler netilmisin veya tobramisin olabilir.
  • Bazen göz damlaları ile beraber kortikosteroid içeren göz damlaları beraberinde  kullanılabilir.
  • Ancak kortikosteroidli damlalardan;
    Bakterilerin ortadan kalkmasına engel olması,
    Yanlışlıkla konjonktivit tanısı alan herpetik keratitleri kötüleştirmesi,
    Göz içi basıncını artırması nedeniyle kullanımlarından kaçınılır.
  • H.Influenzae’ye bağlı konjonktivit salgınlarında düşük bulaşıcılık söz konusudur.Bu nedenle çocukların izolasyonuna gerek yoktur.
  • Konjonktivitli hastaların 1/4’ünde kulak ağrısı olmasa bile otititis media bildirilmiştir.
  • Bu nedenle bakteriyel konjonktiviti olan bütün çocuklar otit açısından değerlendirilmelidir.

Viral Konjonktivitler

  • Genellikle neden adenovirüstür.
  • Özellikle sonbahar ve kış aylarındaki konjonktivitlerin %20’den sorumludur.
  • Birçok şekli olup hepsi de aşırı dercede bulaşıcıdır.
  • Hastalığın geçisi genellikle enfekte insanla ve bulaşmış eşyalarla doğrudan temas ile olur.
  • Bu yüzden tedavide temel yaklaşım bulaşmayı önlemeye yöneliktir,kişisel hijyene dikkat edilmelidir.
  • Genellikle belirtiler iki taraflıdır.Fakat bir gözde daha erken başlayıp hızla diğer göze geçer.
  • Belirti ve bulgular iki gözde farklı olabilir.
  • Sıklıkla hastanın geçmişte kırmızı gözlü bir kişiyle temas öyküsü ve ÜSYE ‘si vardır.
  • Klinik tablo birkaç hafta sürebilir,kornea tutulumu varsa iyileşmesi aylar alabilir.

z Z5 Z6

  • Adenoviral konjonktivit tanısı genellikle klinik olarak konulur.
  • Tedavide adenoviral konjonktivitin tipine bakılmaksızın destekleyici tedavi uygulanır.
  • Bu amaçla soğuk kompres,suni gözyaşı ve lokal vazokonstriktürler uygulanır.

z  z4 z1

  • İkincil bakteriyel enfeksiyon nadir olduğu için lokal antibiyotik tedavisi gereksizdir.
  • Ancak trimetoprim,polimiksin B gibi geniş yelpazeli antibiyotik kullanımının hastalık
    seyrini kısalttığı için etkili olabileceği bildirilmektedir.
  • Hastalık 7-10 gün içinde iyileşmez veya veziküller mevcutsa herpes simpleks
    tanısı açıısndan göz hekimi konsültasyonu istenmelidir.

Adenoviral konjonktivitler

  • Foliküler konjonktivit
  • Faringokonjonktival ateş
  • Epidemik keratokonjonktivit
  • Akut hemorajik konjonktivit

Akut hemorajik konjonktivit

  • En sık neden enterovirus ve coxsachkie virus grubunu içeren pikarnoviruslardır.
  • Çok bulaşıcıdır.Genellikle epidemiler yapar.
  • Ani gelişen hiperemi ve kemotaktik konjonktiva,subkonjonktival kanama,kapak şişmesi,aşırı sulanma,fotofobi ve ağrı vardır.

z z1

  • Belirtiler 24-48 saatte gelişir ve 3-5 gün sürer,daha sonra yavaşça 10 günde düzelir.

Herpes virus konjonktiviti

  • Birincil enfeksiyon veya nüks olabilir.
  • %80 tek taraflıdır.
  • Göz enfeksiyonlarına en sık olarak HSV-1,yenidoğanlarda ise HSV-2 neden olur.
  • Birincil enfeksiyon en sık 1-5 yaş arasındadır.
  • Doğumdan sonra ilk 5 gün ile 2 hafta içinde konjonktivit ortaya çıkar.
  • Nüks enfeksiyonlar genellikle erişkinlerde olur.
  • Birincil enfeksiyon kendiliğinden iyileşirken,nüksler korneal opasifikasyon ve görme kaybıyla sonuçlanabilir.
  • Foliküler enflamatuvar yanıt,seröz akıntı,preauriküler lenfadenopati başlıca bulgulardır.
  • Ayrıca dudakta veziküller,ÜSYE,gingivostomatit,keratit olabilir.

z2  z3

  • Birincil HSV enfeksiyonunu adenoviral ve klamidyal enfeksiyonlardan ayırt etmek güçtür.
  • Tanı klinik olarak konulur.
  • Şüpheli durumlarda ise viral kültür ve antijen testleri yapılabilir.
  • Tedavisi göz hekimi takibinde yapılmalıdır.
  • Tedavisinde trifluridin,iododeoksiüridin,vidarabin gibi lokal antiviraller,oral asiklovir kullanılır.
  • Enfeksiyonu şiddetlendirebildiği için steroidlerden kaçınılr.

 Alerjik konjonktivitler

  • Alerjik konjonktivit sık nükslerle giden kronik bir hastalıktır.
  • Genellikle sulu,kızarık,kaşıntılı gözlerle başvururlar.
  • Sıklıkla atopik hastalık öyküsü vardır.
  • Daha çok geç çocukluk ve erken erişkin döneminde görülür.

z11 z12 z10

  • İki grup olarak değerlendirilir.
    Akut
    Kronik
  • Akut alerjik konjonktivitler;
    Mevsimsel(polen,ot,çim,toprak)
    Uzun süreli(yıl boyunca olur.Toz,akar,hamam böcekleri en sık etkenlerdir.)
  • Kronik alerjik konjonktivitler;
    Vernal keratokonjonktivit
    Atopik keratokonjonktivit
    Dev papiler konjonktivit yer alır.
  • Belirtiler iki taraflıdır.
  • Kalıcı veya mevsimsel olabilir.
  • En sık görülen belirti kaşınmadır.
  • Kaşınıtının olmadığı konjonktivitlerde alerji tanısı konurken dikkatli olunmalıdır.
  • Ayrıca sulanma,mukoid akıntı,hafif kızarıklık,göz kapaklarında ödem görülebilir.
  • Akut olanlar Nisan-Temmuz ayları arasında sık görülür,fakat tüm yıla da yayılabilir.
  • Vernal konjonktivit kalıcı sekel bırakabilir.

Tedavi

  • Alerjenlerden kaçınılır.
    Çimlerden uzak kalma
    Şapka ve gözlük kullanımı
    Akşamları saç ve yüzün yıkanması
    Eve dönüşte kıyafet değiştirme
    Kıyafetleri havalandırma ve güneşte bırakma
  • Kaşıntıyı azaltmak için soğuk kompres uygulanması
  • İlaç tedavisi
    Vazokonstriktörler
    Antihistaminikler
    Dekonjestanlar
    H1 reseptör antogonistleri
    Mast hücre stabilizatörleri
    Steroid dışı antienflamatuvarlar

z

  • Antihistaminik ve dekonjestan göz damlaları uzun süre bereber kullanılırsa rebound hiperemi yapabilir.
  • Bu nedenle kısa süreli kullanmalıdır.
  • Mast hücre stabilizatörleri(lodoksamid,nedokromil ve pemirolast) mevsimsel alerjik konjonktivit tedavisinde etkilidir.
  • Ancak belirtilerin iyileşmesi birkaç gün ile birkaç hafta arasında değişebilmektedir.
  • H1 reseptör antogonistleri de(emedastin ve levokabastin) etkili olup,etkisi daha hızlı başlamaktadır.
  • Ketotifen ve olapatadin hem mast hücre stabilizatörleri hem de H1 reseptör antogonistleri olup,etkili ilaçlardır.
  • Olapatadin %0.1 oftalmik solüsyonu,her 6-8 saatte bir 1-2 damla şeklinde 3 yaş ve üzeri çocuklarda kullanılabilir.
  • Lodoksamid trimetamin ve kromalin sodyum şiddetli vakalarda tercih edilebilir.
  • Tedaviye iki gün içerisinde cevap yoksa hasta gecikmeden göz hekimine gönderilmelidir.
  • Hastaya zarar oluşturabilecek gecikmelerden kaçınılmalıdır.

 Konjonktivit tedavisinde kullanılan ilaçlar

  • Netira göz damlası (Netilmisin)
  • Netildex göz damlası (Netilmisin,deksametazon)
  • Tobrased,Tobrex göz damlası (Tobramisin)
  • Cebemyxine göz damlası (Neomisin sülfat,Polimiksin sülfat)
  • Visine göz damlası (Dekonjestan)
  • Eye-visol göz damlası(Dekonjestan)
  • Zaditen göz damlası (Dekonjestan,antihistaminik)
  • Patanol %0.1,Olapatadin,Oladin göz damlası (Olopatadin)
  • Allergo-comod göz damlası(Kromolin sodyum)
  • Alomide,Thilomide (Nodoksamid)
  • Dexa-sine se göz damlası (Deksametazon)
  • Refresh,Acular %0.5 göz damlası (Suni gözyaşı)

z
Yenidoğan Konjonktiviti

  • Yenidoğan döneminde görülen en sık enfeksiyondur.
  • Nedenler sırasıyla kimyasal,bakteriyel,klamidyal ve viraldır.
  • Kimyasal konjonktivitler,doğum sonrası kullanılan koruyucu göz damlaları ile oluşur.
  • Bakteriyel,klamidyl ve viral konjonktivitler ise doğum sırasında annenin vajinasından bulaşma ile olmaktadır.
  • Belirtilerin oluşma zamanı etkeni saptamada yardımcıdır.
  • Yaşamın ilk 24 saatinde görülen konjonktivit genellikle gözü korumak için damlatılan gümüş nitrata bağlıdır.
  • Kimyasal konjonktivit gözde hiperemi,sulu akıntı,iki taraflı göz kapağı ödemi şeklinde kendini gösterir.
  • Konjonktival akıntının gram boyamasında herhangi bir bakteri saptanmaz.
  • Kendini sınırladığı için tedavide gerektirmez.
  • Genellikle 48 saat içinde iyileşir.
  • Neisseria gonorrhea‘ya bağlı yenidoğan konjonktiviti önemlidir.
  • Yaşamın ilk 2-5 gününde hiperakut olarak görülür.
  • Ağrılı,yoğun pürülan akıntı,kapak ödemi,bulber hiperemi ve konjonktival ödem ile karakterizedir.
  • Tanı konulamazsa hızlı seyirle ilk 24 saatte kornea ülserasyonu ve göz küresinin delinmesine yol açarak körlük oluşturabilir.
  • Gonokok şüphesinde konjonktival sürüntüden gram boyama ve kültür yapılmalıdır.
  • Tanı hücre içi gram negatif diplokokların görülmesi ile olur.
  • Tedavi hastanede yapılır.
  • Tuzlu su ile günde birkaç kez göz irrigasyonu ve konjonktivitle sınırlı olanlara tek doz seftriakson uygulanır.
  • Sadece lokal antibiyotik uygulanması yetersiz ve gereksizdir.
  • Anne ve baba da gonore açısından tedavi edilir.
  • Hasta ayrıca menenjit ve sepsis gibi sistemik enfeksiyon açısından değerlendirilir.
  • S.Aureus,S.Pneumoniae,S.Viridans,H.Influenzae,E.Coli,Pseudomonas türleri,Klebsiella türleri,
    Enterobacter türleri,Proteus türleri ve virüsler  de doğumdan 72.saat sonra konjonktivit yapabilirler.
  • Pseudomonas konjonktiviti dışında enfeksiyonların çoğu tek başına lokal antibiyotikle tedavi edilebilir.
  • Pseudomonal konjonktivit göz kapaklarında ödem ve eritem,pürülan akıntı,pannus oluşumu,korneal delinme veya endoftalmi şeklinde ortaya çıkabilir hatta sepsis,şok ve ölüme kadar gidebilir.
  • Pannus : Kornea üzerinde,görmeyi zorlaştıracak granülasyon dokusu oluşmasıdır.
  • Endoftalmi ; Göz içi dokuların enflamasyonudur.
  • Tanı eksudada gram negatif çomakların görülmesi,kültürde üreme ile olur.
  • Antibiyotiklerin ön kamaraya girişinin zayıf olması nedeniyle sistemik ve lokal aminoglikozitler  beraber verilir.
  • Bazen subkonjonktival enjeksiyonlar gerekebilir.
  • Süt çocuklarının tümüne izolasyon yapılır ve göz konsültasyonu istenir.
  • Yenidoğan konjonktivitin en sık nedeni C.Trachomatis‘tir.
  • Yaşamın 5-14.günlerinde görülür.
  • Otuz günlükten küçük bebeklerde konjonktivit etyolojisinde klamidyal etken de düşünülmelidir.
  • Hafif-orta şiddette kojonktival eritem,mukoid veya pürülan akıntı,oküler ödem,konjonktival ödem veya yalancı zar oluşumu içeren değişik klinik görünümler olabilir.
  • Klamidyal enfeksiyonlar sezaryenle doğan bebeklerde de saptanmaktadır.
  • Profilaktik olarak kullanılan gümüş nitrat,eritromisin ve tetrasiklin yenidoğanda klamidyal konjonktiviti önleyememektedir.
  • Tanı sitoplazma içi inklüzyon cisimciklerinin gösterilmesiyle konur.
  • Tedavide oral eritromisin 50mg/kg/g,4 dozda,10-14 gün kullanılır.
  • Lokal antibiyotik kullanımı etkisiz ve gereksizdir.
  • Anne ve baba da klamidyal enfeksiyon açısından tedavi edilir.
  • Tedavi edilmemiş klamidyal konjonktivitlerde çeşitli derecelerde konjonktival ve korneal skar oluşabilir.
  • HSV-2  nadiren doğum kanalından geçip konjonktivite neden olabilir.
  • Annede enfeksiyon öyküsü,veziküler blefarit ve oküler dendritik ülser varlığında kuşkulanılır.
  • Konjonktivit ilk 2 haftada görülür ve farklı göz dolkularını tutabilir.
  • Tanı immunofloresan sürüntü ve kültür yardımıyla konur.
  • Lokal tedavi yeterlidir,nadiren sistemik antiviraller gerekebilir.
  • Kortikosteroidlerden kaçınılır.

 Yenidoğan konjonktivitinde koruyucu tedavi

  • Daha önce kullanılan %1’lik gümüş nitrat kimyasal konjonktivite yol açabilmekte ve gonokokal konjonktivitle karışabilmektedir.
  • Bu nedenle daha sonraları  %1’lik tetrasiklin pomad ile %0.5’lik eritromisin pomad da sık olarak kullanılmaya başlanmıştır.
  • Ancak klamidyal konjonktivitde her üç ilacın da istenen profilaksiyi sağlamadıkları belirtilmiştir.
  • Günümüzde %2.5’luk povidon-iyodun yüksek antibakteryel, antifungal ve antiviral etkisi,
    düşük toksisitesi nedeniyle profilaksi için önerilmektedir.
  • Sezaryen ile olan doğumlarda profilaksiye ihtiyaç bulunmamaktadır.

 

Taşkapılı,M.Yılmaz,M.B.Çocuklarda Konjonktivitler.(2012)http://www.turkpediatriarsivi.com/sayilar/199/buyuk/240-2461.pdf(26 Mayıs 2015)