Alerjen Hastalıklardan Korunma
Alerjik hastalıklardan korunma, hastalığa sebep olan alerjenlerin hasta çevresinden uzaklaştırılması ve yaşam tarzının kontrolü ile başlar.
Bu amaçla polen, küf mantar sporları, toz akarlarından arınmak, besin ve ilaç alerjenlerini saptamak ve onlardan uzak durmak önemlidir.
Başlıca alerjenler
- Polenler
- Ev tozu akarları
- Küf
- Ev içi hayvanlar
- Hamamböceği
- Sigara dumanı
- Ev içi/ev dışı hava kirliliği
- Polenler, önemli dış ortam alerjenleri olup, ot, ağaç ve çiçeklerin genetik bilgilerini taşıyan erkek üreme tanecikleridir.
- Bu erkek üreme taneciklerinin bitkilerin dişi organına ulaşması ya rüzgarla hava yoluyla ya da böcek ve sinekler aracılığı ile olur.
- Bu nedenle polenlere ait klinik belirtiler bu bitkilerin çiçeklerinin açtığı üreme mevsimi olan bahar aylarında olur.
- Polenler mikroskopik, yani çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük yapılardır.
- Polenler içinde; çimen,ağaç ve yabani ot poleni başlıca sorumlulardır.
- Polenlerin, havada yoğun olarak bulunduğu dönemler, bitkinin cinsine göre değişir.
- Genel olarak ilkbahar ve erken yaz döneminde, tüm polenlerin yoğunluğu artar.
Ağaç polenleri Şubat-Mayıs ayları arasında,
Çayır polenleri Mayıs-Temmuz,
Yabani ot polenleri Ağustos-Ekim ayları arasında polenleme işlemini yaparlar.
- Büyük partikül yapısına sahip olan ağır polenler burunda tutuldukları için alerjik saman nezlesine neden olabilirken,
- Partikül çapı daha küçük olan hafif polenler bronşlara kadar ulaşabildiğinden alerjik astıma yol açabilirler.
- Rüzgarla etrafa yayılan hafif polenler alerjiden sorumludur.
- Bu polenler rüzgarla kilometrelerce uzağa gidip alerji oluşturabilirler.
- Böceklerle taşınan polenler ise daha ağırdır ve havada asılı bulunmadıkları için pek alerjiye neden olmazlar.
- Çayır polenleri, polenler içinde en alerjik olanları olup, birçok Avrupa ülkesinde ve ülkemizde en önemli polen alerjen grubudur.
- Ağaç polenleri ise daha az alerjen özelliğe sahiptir.
- Her yerde aynı türde bitki yetişmediğinden alerjik polen türü yöredeki bitki örtüsü (flora) göre değişmektedir.
- Bursa ilinde Pinus, Olea (olive-zeytin ağacı) ve Platanus (plane tree-çınar ağacı) ilk 3 sıradaki polenleri oluşturmaktadır.
- Polen alerjisi olanların,polen mevsiminde(Nisan,Mayıs,Haziran) gece yarısından sabaha kadar kapı ve pencereleri kapalı tutmalıdır.
- Havalandırma öğleden sonra ve rüzgarsız dönemlerde yapılmalıdır.
- Atmosferdeki polen yoğunluğu gün içinde değişiklikler gösterir.
- Polenler genellikle günün erken saatlerinde (saat 04.00 – 08.00 arası) havaya yayılırlar.
- İlerleyen saatlerde havadaki polenler yavaş yavaş azalır.
- Bu nedenle, polen alerjisi olan hastaların şikayetleri sabah saatlerinde daha belirgindir.
- Yağmur, polenlerin hem sayısını, hem alerjik gücünü artırır.
- Yağmur sonrası gelen açık ve güneşli hava, polen taşıyan keseciklerin açılıp içindekilerinin havaya yayılmasını sağlar.
- Sis ise havadaki polenlerin yayılmasını önler.
- Polen alerjisi olanların ev dışı aktiviteleri azaltılmalı, piknik kısıtlanmalı, eve girdiklerinde giysileri değiştirilmelidir.
- Polenlerin yoğun olduğu dönemlerde dışarıda fazla kalmamaya özen gösterilmeli, güneş gözlüğü veya maske takarak dışarıya çıkılmalı,eve gelindiğinde burun ve gözler su ile yıkanarak polenler uzaklaştırılmalıdır.
- Saçlardan yastığa dökülecek polenleri solumamak için mümkünse her gece saçlar yıkanmalıdır.
- Ev içi havanın temizlenmesinde hepa filtreli hava temizleyiciler kullanılabilir.
- Araba ile seyahat sırasında camlar kapalı tutulmalı,araba polen filtresi ilkbaharda sık değiştirilmelidir.
Ev tozu akarları (mite)
- Ev tozu akarları, gözle görülmeyen herkesin evinde doğal olarak bulunan canlılardır.
- Yaşamaları için gerekli besini insandan dökülen deri döküntüleri,saç,kıl ve kepekten karşılarlar.
- Su ihtiyaçlarını ise havadaki nemden elde ederler.
- Akarlar insanları ısırmaz, hastalık bulaştırma ve taşınmasına neden olmaz ve genellikle insanların üzerinde barınmazlar.
- Sadece akarlara karşı alerjisi olan kişilerde sorun oluştururlar.
- Özellikle sıcak (20-37C) ve rutubetli ortamları severler.(%60 ve üzeri )
- Alerjik olaylardan akar dışkıları sorumludur.
- Ev tozu akarları yatak, yorgan, yastık, battaniye, halı, perde, kumaş mobilya ve yatak örtülerinde yaşarlar.
- Akarlar ev içinde birçok yerde yaşayıp çoğaldığından bunları azaltmak ,tamamen yok etmek zordur.
- Akarlar havada uçmazlar,özellikle temizlik yapıldığında havaya karışıp sorun oluştururlar.
- Akarlardan korunmada ev içi ortamın,özellikle yatak odalarının düzenlenmesi ilk koşuldur.
- Oda çok iyi havalandırılmalı ve güneş görmelidir.
- Nem %40-50 oranında tutulmalıdır.
- Nem gidericiler, klimalar havalandırmayı artırarak ev içi nem düzeyini kontrol etmekte yardımcı olurlar.
- Bir yatakta 2-5 milyon ev tozu akarı bulunabilmektedir.
- Bu nedenle akar alerjisinden korunmada yatak kılıflarının dokuma özellikleri önem taşımaktadır.
- Çarşaflar ve yatak kılıfları akarların geçişine izin vermeyecek yapıda,anti-alerjik olmalıdır.
- Anti-alerjik yatak kılıfı kullanmak en etkili yöntemdir.
- Akar temasını %90 oranında azaltmaktadır.
- Hazır anti-alerjik yatak takımlarına alternatif olarak, yastık ve yatağın naylon kılıflarla kaplandıktan sonra yatak takımlarının üzerine geçirilmesi de ucuz ve etkili bir yöntemdir.
- Sentetik elyaf yatak, yastık ve yorganlar tercih edilmeli ,kuş tüyü ve yün yastık yorganlar kullanılmamalıdır.
- Kadife gibi kalın kumaşlardan yapılmış yatak örtüleri akarların barınma ve üremeleri için uygun bir ortam sağlar.
- Yatak odalarında bu tür malzemeler kullanılmamalıdır.
- Yıkanabilir battaniye ve yatak örtüleri tercih edilmelidir.
- Ev tozu akarları 60 derecenin üzerinde 1 saat içinde ölmektedir.
- Yatak çarşafları haftada bir,yatak,yorgan,yastık tamamıyla altı haftada bir ,perdeler üç ayda bir 60ºC’ın üzerinde yıkanmalıdır.
- Odalarda kalın perde bulundurulmamalıdır.
- Çocuk odasındaki halılar ve kumaş eşyalar kaldırılmalı, zemin silinebilen özellikte parke ile kaplanmalıdır.
- Akarlar bakteri değildir. Bu yüzden anti-bakteriyel halılar ev tozu akarından korumamaktadır.
- Yatak odasından ve mümkünse evden tüylü,peluş oyuncaklar uzaklaştırılmalı ya da haftada bir kez 60 derecede yıkanmalıdır.
- Plastik oyuncaklar tercih edilmeli, oyuncaklar haftada bir kez mutlaka yıkanmalıdır.
- İçi doldurulmuş oyuncaklar da önemli birer akar barınağıdır.
- Özellikle çocuk odalarından bu tür oyuncaklar uzaklaştırılmalıdır.
- Toz tutan eski kitaplar, odadaki giysiler kapaklı dolaplarda tutulmalıdır.
- Emdiği tozu dışarıya bırakmayan HEPA filtreli iki kat torbalı elektrik süpürgeleri kullanılmalıdır.
- HEPA Filtresi (High Efficiency Particulate Absorbing),yüksek etkili parçacık emicisidir.
- Havadaki çok küçük zerrecikleri süzerek temizler ve toz emen süpürgeden etrafa toz saçılmaz.
- Klasik elektrikli süpürgeler ise alerjenleri tahliye havası ile tekrar ortama vermektedir.
- Vakumladığı havadaki alerjik parçacıkların ortam havasına karışmasını önleyen sulu sistem elektrikli süpürgeler de tercih edilebilir.
- Süpürge kullanılırken bir metrekare için1 dakika zaman ayrılmalıdır.
- Evde uygun süpürge yok ise temizlik yaparken çocuk başka odaya alınmalı veya filtre özelliği yüksek özel maskeler kullanmalıdır.
- Rutubetli evde bulunmamalı,gerekirse ev değiştirilmelidir.
- Petekler üzerine ıslak bez ya da su kapları konmamalıdır.
- Gereksiz buhar uygulamaları yapılmamalıdır.
- Ev tozu akarı öldüren sprey, toz veya sıvı kimyasal maddelerin halı ve mobilya üzerindeki etkileri çok net olmadığından fazla önerilmemektedir.
- Ancak yatak odasından halı kaldırılamıyorsa 3 ayda bir bu kimyasallar kullanılabilir.
- Küf, sıcak, rutubetli ve karanlık ortamlarda üreyen bir mantar türüdür.
- Küflerin spor adı verilen ve havaya karışan küçük parçacıkları alerjik hastalıklara neden olurlar.
- Küfler ideal olarak 20C sıcaklık ve %60’ın üzerindeki nemli ortamlarda yaşarlar.
- Küfler,kışın karla kaplı günler dışında bütün sene boyunca çevrede bulunurlar.
- Her küfün daha çok ürediği bir mevsim olmakla beraber alerji yapan küfler daha çok Sonbahar’ın ilk günlerinde ortaya çıkarlar.
- Binlerce türü olan küflerin sadece bazıları alerjiye beden olurlar.
- Az havalanan karanlık yerler,bodrum katları,banyo,pencere pervazları,mutfak dolaplarının altı,çiçek saksıları,duvar kağıtları,çöp kutuları,merdiven altları,akvaryum,kuş kafesi,ıslak ve kirli çamaşırlar bol küf içerirler.
- Evdeki su sızıntıları ve nemli duvar oluşumu engellenmeli,gerekirse nemli duvarlar seramikle kaplanmalıdır.
- Nemlilik artacağından evde petekler üzerine ıslak bezler konmamalı,zorunlu olmadıkça ev içinde çamaşır kurutulmamalıdır.
- Evde çok fazla saksılı bitki olmamalıdır.
- Klima filtrelerinin temizliği sık olarak yapılmalıdır.
- Küflü yüzeyler % 5-10’luk çamaşır suyu ile temizlenmelidir.
Ev hayvanı alerjenleri
- En sık alerji nedeni kedi ve köpektir.
- Özellikle kedi alerjisi çok yaygındır.
- Birçok çalışmada hiç hayvan beslenmemiş evlerde bile yoğun miktarda kedi ve köpek alerjeni saptanmıştır.
- Halka açık binalar, toplu taşıma araçları ve okullarda da kedi ve köpek alerjeni yoğun olarak bulunmaktadır.
- Ev hayvanı alerjenlerinin bu kadar yaygın olarak tespit edilmesinin nedeni alerjenlerin bir ortamdan diğerine taşınmasına bağlıdır.
- Alerjen maddeler,hayvanların kıl, idrar ve salyalarında bulunur.
- Tüy miktarı ve uzunluğu ile alerji şiddeti arasında ilişki bulunmamaktadır.
- Aynı hayvan cinsi içinde farklı türler arasında da önemli farklar yoktur.
- Örneğin bir tür kedi alerjisi var ise başka bir tür için de olması beklenir.
- Hassas kişilerde alerji gelişmesi 6–12 ayı bulur.
- Ayrıca hayvan uzaklaştırıldıktan sonra da özellikle kedi alerjisinde aylar hatta yıllar boyu devam edebilir.
- Evde alerjik kişi varsa, eve o hayvanı almamak en etkili yaklaşımdır.
- Hayvanın evden gönderilemediği durumlarda,yatak odasına sokulmaması, evde halı ve kumaş kaplı mobilyaların azaltılması önerilir.
- Hayvanın sık yıkanması alerjen düzeyini değiştirmemektedir.
- Kedi ve köpek alerjenleri giysiler ile taşınabildiğinden temas sonrası kıyafetler değiştirilmelidir.
- Özellikle şehirlerde toplu konutlarda önemli bir sorundur.
- Giriş yeri olabilecek kapı altı boşlukları, çatlaklar ve boru çevreleri gözden geçirilmeli ve mutlaka onarılmalıdır.
- Ayrıca açıkta besin maddeleri bırakılmamalı,mutfakta bütün gıdaların kapağı sıkıca kapatılmalı, kirli bulaşık bırakılmamalı, çöplerin ağzı sıkıca kapatılmalı ve her gün dökülmelidir.
- Hamam böceğinin en yoğun olarak bulunduğu ortamlar mutfak, besin saklanan dolaplardır.
- Ülkemizde yapılan araştırmalarda Ankara’da 4 astımlı hastanın 1’inde, 10 alerjik kişinin 4’ünde hamamböceği alerjisi saptanmıştır.
- Hamamböceği alerjisi genellikle akar alerjisine eşlik eder.
- Özel kimyasal maddeler ile yok edilebilirler,ancak uçucu kimyasal yöntemler astım hastalarında irritan etki gösterebilir.
- Hamamböcekleri ya da kalorifer böcekleri gece dolaştıkları için görülmese de evde bulunabilir.
- Hamamböceği için apartmanlarda sadece o dairenin ilaçlanması yeterli değildir. Tüm bina ilaçlanmalıdır.
Sigara dumanı – Hava kirliliği
- Sigara dumanı astım yakınmalarında artma,solunum fonksiyonlarında azalmaya neden olur.
- Bu nedenle evde sigara içilmemelidir.
- Hava kirliliği alerjik duyarlılaşma riskini artırır.
- Hava kirliliğinin yoğun olduğu dönemlerde,dış ortamda egzersiz yapılmaması önerilir.
- Azot dioksit (NO2),bacasız ocaklar gibi ev içi yakıtların ve sigara dumanının içinde bulunur ve hava kirliliğine neden olur.
- Diğer hava kirleticileri sülfür dioksit,ozon ve havada asılı partiküllerdir.
- Astım hastalarının dışarıya bacası olmayan ocaklar,soba dumanı ve parfüm,boya, badana gibi keskin kokulardan kaçınması gerekir.
Kaynaklar
Katkı Pediatri Dergisi
Türk Toraks Dergisi